Karşı Koyamadığımız Hormon Adrenalin
Yüzyıllar önce hayatta kalabilme mücadelesi ile birlikte, duyularımız bizi savaşmak veya kaçmak için
hazırladı. Bugün geliştirdiğimiz bu refleks, bizim için sportif aktivitelerde uygulanabilir bir hayatta
kalma iç güdüsü olmuştur. Özellikle son dönemlerde çok popüler olan Bungee Jumping, Zorbing,
Skydiving gibi adrenalin seviyesinin zirve yaptığı ekstrem sporlarda…
‘Adrenalin’ diğer bir adıyla epinefrin, böbrek üstü bezlerinin içinde salgılanan mucizevi bir
hormondur. Amacı; kuvvetli – ani eylemlerde, stresli zamanlarda, heyecan ve korku ile birlikte ortaya
çıkarak bize ‘harekete hazırlan’ komutunu vermektir. Tabii ki bahsettiğimiz bu stres, günlük hayatta
çok sık karşılaştığımız, bizi olumsuz yönde etkileyen türde bir stres değil, pozitif anlamda
ivmelendiren ve iyi hissetmemizi sağlayan bir stres şeklidir.
Kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen benzer miktarlarda üretilen adrenalin, egzersiz sırasında
veya ekstrem bir spor aktivitesi esnasında vücutta devreye girmesi ile birlikte, kalp hızını, kan
basıncını arttırarak kanın büyük kaslara pompalanmasını sağlayarak, kasların tepki yeteneğini arttırır.
İrisi (göz bebeği içerisindeki siyah nokta) genişleterek odaklanmanın maximuma gelmesini, merkezi
sinir sisteminin uyarılması ile gelişmiş bir dikkat yeteneği kazandırır.
Beden artık dışarıdan gelecek her uyarıya karşı alarm durumundadır. Farkında olmadan ekstra bir güç,
aşırı bir güven ve cesaret duygusu çıkagelir. Devamında ise başarmanın verdiği inanılmaz, anlatılamaz
sadece yaşanılabilir bir mutluluk hissi… Sizce de müthiş değil mi?
Gerçekleştirilen aktivitenin bize yüklediği stres seviyesi ne kadar yüksek olursa, salgılanacak adrenalin
düzeyi de buna göre değişiklik gösterecektir. Bir duvar tırmanışı ile skydiving arasındaki adrenalin
hissiyatında siz de tahmin edebilirsiniz ki büyük oranda bir fark olacaktır. Bilinmesi gereken önemli bir
konu da, bu kadar olumlu, harika hissettiren ve mükemmel etkileri olan bir hormonun etkisinin çok
da uzun sürmesini beklememek. Yaptığınız işin stres etkisine göre belki birkaç dakika veya saat ile
sınırlı kalacaktır. Bu sınırlılığın size yetmediği ve sürekli o heyecanı yaşamak istediğiniz noktada da
kendinizi ‘adrenalin bağımlılığı ‘ dediğimiz problemin içerisinde bulabilirsiniz.
Bağımlılık kelimesinden de tahmin edileceği gibi, bu pozitif hissiyat isteğini sürekli yaşamak dışında
bedenimiz üzerinde de getireceği bir çok olumsuz durum mevcut. Bu yüzden kararında yapmakta
fayda olacaktır.
Vermiş olduğum bu bilgiler adrenalin hormonu’nu anlatmanın sadece ufak bir kısmıydı. Belki de bir
kısmını biraz eğlenceli bir aktivite ile canlı yaşayıp tecrübe etmek hoş olmaz mıydı?
Son Yazılar