Fitness Sektörü Nereye Gidiyor?
Dünya çapında bir araştırma:
Fitness ve Wellness sektörü, gözlerimizin önünde kökten değişiyor. Fitness bir zamanlar zinde kalmak, kilo vermek ve kas kazanmak için basit bir araç olarak görülüyor olsa da, bugünlerde durum böyle değil. Yeni teknolojiler yayılıyor, eski moda antrenman teknikleri tamamen farklı bir bakış açısıyla yenileniyor ve güncelleniyor. Bir zamanlar “fitness” kelimesini söylemeye bile cesaret edemeyen kitleler artık değişimin savunucuları haline geldiler.
Bu tarz bir devrim ile beraber, endüstrinin geleceğindeki gizem ile ilgilenmemiz ve konu ile ilgili kafamızda bir çok soru işaretinin oluşması ise çok doğal. 2018 yılında tanık olduğumuz trendler geçici bir sorun olarak ortaya çıkacak mı, yoksa yıllarca fitness endüstrisinin temelini mi oluşturacak?
Bu soruların cevabı sanılanın aksine çok önemli. Çünkü bu yeni eğilimlerin büyüklüğünün anlaşılması sağlık kulüpleri için daha sürdürülebilir gelir, toplum ve şirketler için daha etkili yatırımlar ve spor kulüpleri için daha yüksek üye tutma ve gelir sağlayabilir. Aynı şekilde, fitness endüstrisindeki tüketicilere bir fikir vermesi, şirketlerin gelecek için belirledikleri iş stratejilerini yönlendirmelerine veya onaylamalarına yardımcı oluyor.
Bu ihtiyaçlara cevap olarak; Amerikan Spor Hekimliği Koleji (ACSM) tarafından yürütülen, 2019 yılına ait 13. Dünya Fitness Trendleri Araştırması ticari, klinik, topluluk ve kurumsal sektörlerde önümüzdeki yıl için en uygun eğilimlerin 20’sini vurgular.
İlk baskısı 2006 yılına kadar uzanan anket, dünya genelinde 2000’den fazla katılımcıdan gelen bilgilerle derlenmiş ve trend bazında ilginç sonuçlar vermiştir. Bu sonuçlara göre katılımcıların yeni ihtiyaçlarına göre geleneksel fitness uygulamalarında düşüş olduğu gözlemlenmiştir.
Ayrıca, yükseliş sırasındaki dört makro kategorinin varlığını ortaya koymuştur.
Dört makro kategori:
- Giyilebilir Fitness Teknolojisi
- Grup Antrenmanları
- HIIT Antrenmanları
- Yetişkinler İçin Medikal Fitness ve ve Fitness Programları
Giyilebilir Fitness Teknolojisi
Giyilebilir teknolojiler; akıllı saatler, “Heart Rate” monitörleri ve GPS takip cihazlarından oluşur. Giyilebilir teknolojiler, ilk sırayı aldıkları 2016 yılında, dünya çapında bir ankette büyük bir trend olarak ortaya çıktılar. Bu takip cihazlarının, biyometrik verileri izleme ve saklama kabiliyetleri, insanlara antrenman sonuçları üzerinde çalışmalarını ve zamanla iyileştirmelerini sağlamada son derece faydalıdır.
“Giyilebilir teknolojiler, olumlu davranış değişikliğini kolaylaştırmak için daha yaygın ve güçlü hale gelecektir.” Blaine Willson, Senior Director Of Wellcoaches Corporation, Texas.
Ayrıca, cihazlar ve çevrimiçi uygulamalar arasındaki çapraz bağlantı, daha fazla rekabet ile antrenmanlara katılımı artırır. Yarışlar, oyunlar, uygulamalarla bağlantı ve artan yapay zeka özellikleri, kullanıcıların bu süreçte fiziksel durumlarını iyileştirerek, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya teşvik eden yepyeni bir dijital ortam yaratıyor.
Son anket sonuçlarına göre oldukça revaçta olduğu gözlemlenen fitness uygulamaları, günümüzde kullanıcıların antrenman yapmalarına yardımcı olmak için sesli ve görüntülü içerikler sunuyor. Bu da kullanıcılara antrenman seanslarında tam bağımsızlık sağlıyor.
Technogym’in Mywellness uygulaması gibi bu uygulamalardan bazıları, kullanıcının çeşitli antrenman deneyimlerini mümkün kılan çok sayıda giyilebilir cihazla ve diğer uygulamalarla senkronize çalışabiliyor. Son olarak anketteki bu trend, teknolojinin iyi test edilmiş cihazlarda son derece popüler olduğunu gösterirken, sanal gerçeklik eğitimi gibi daha yenilikçi alanlarda da yetişmesi gerektiğini gösteriyor.
Grup Antrenman Oturumları
Çoğu kişinin bilincinde olduğu bir başka konu ise; grup antrenmanları. Bu derslerin en önemli özelliği, katılan insanların sürekli olarak motive olması. Katılımcılar hem öğrenir, hem deeğitmenleri tarafından yönlendirilir. Bu tür bir deneyim, ilgi çekici bir ortamda antrenman yapmak için motive olan kullanıcılar açısından mucizeler yaratır.
“Grup antrenman oturumlarında, rekabetin olumlu yararları kullanılabilir ve bu, katılımcıları performans göstermeleri için teşvik edebilir.” Florentina Hettinga, Phd, Sfhea, Fecss, Facsm, , Head Of The Sport Performance And Fatigue Research Unit, University Of Essex, UK.
Ek olarak, insanlar daha küçük gruplara göre daha büyük grup sınıflarını tercih ediyorlar. Çünkü büyük antrenman grupları, sosyalleşmek ve daha geniş bir kitleyle rekabet etmek için mükemmel bir yol sunar. Sağlıklı rekabet aslında, antrenman sıklığının artmasını sağlar ve derse devam etmenin bir aracıdır. Son olarak, her gün yeni antrenman biçimleri ortaya çıkar, bu da kullanıcıların sürekli değişen bir şeyle meşgul olabileceği anlamına gelir.
Kardiyo temelli antrenmanlardan, askeri kamplardan esinlenen antrenman formatlarına, fonksiyonel hareketleri artırma amaçlı antrenman seansları sağlayan SKILLATHLETIC TRAINING – kullanıcının atletik performansını en üst seviyeye çıkarmayı amaçlayan bütün bir antrenman formatıdır. Bu formattaki seçenekler listesi, kullanıcıların özel ihtiyaçlarını giderek daha fazla hedef alıyor.
HIIT ( Yüksek Yoğunluklu Aralıklı) Antrenmanları:
Adından da anlaşılacağı gibi, bu tür bir antrenman tipik olarak kısa aralarla takip edilen; kısa süreli yüksek yoğunluklu egzersizleri içerir. Yüksek yoğunluklu antrenmandaki kilit unsur, antrenman zamanının veriminde yatar, yoğunluktan dolayı sadece kısa seanslarda yapılabilir.
“Kullanıcılar, fiziksel aktivite ve uğraş arayışlarına katılmak için daha az geleneksel ortam arayışı içindedirler.” Yuri Feito, PHD, Mph, Facsm, Associate Professor Of Exercise Science At Wellstar College Of Health & Human Services, Georgia.
Gerçekten de kullanıcılar, uzun bir antrenman seansı veya daha görünür sonuçlara sahip kısa ve daha zorlu bir antrenman seçeneği göz önüne alındığında, büyük olasılıkla ikincisini seçeceklerdir.
Bu bakış açısı, dünya çapındaki anketin işaret ettiği gibi, bilimsel topluluğun bir kısmı tarafından eleştirilmiştir. Çünkü kısa ve yoğun antrenmanlar yanlış yapılabilir ya da çok fazla fiziksel baskıya neden olabilir. Bu nedenle, yeni HIIT antrenman formatları, katı bir teorik çerçeveye ve katı güvenlik önlemlerine dayanıyor.
Örneğin, SKILLATHLETIC TRAINING, kontrollü yük ve yoğunluk ilerlemesi ve gerçek zamanlı kalp atış hızı izlemesi kullanarak kullanıcıya mümkün olan en verimli antrenman seansını vermek için, dört belirleyici atletik performans yeteneğini (güç, hız, dayanıklılık ve çeviklik) geliştirme öncülüne dayanmaktadır.
Mevcut geniş antrenman seçenekleri dizisi, HIIT için bir başka kazanç unsurudur. Fonksiyonel antrenmandan, vücut ağırlığı antrenmanlarına çeşitli seçenekleri bulunan HIIT Antrenmanları; kullanıcıların her yerde daha etkili, daha hızlı ve dolayısıyla daha sık ve kolayca eğitebilmelerini sağlar.
Yetişkinler İçin Medikal Fitness ve Genel Fitness Programları:
Yaz mevsiminde incelme mücadelesi her zaman canlı ve motive edici olsa da, insanların artık tek amacı zayıf kalmak değil. Bunun yerine, daha sağlıklı hissetmeye ve daha aktif olmaya odaklanıyorlar. Bu nedenle, diyet ve antrenman önerileriyle sağlıklarını takip etmelerinde onlara rehberlik edebilecek sertifikalı fitness profesyonellerinden tavsiye alıyorlar.
Yapılan araştırmalara göre kişisel antrenörler, 2006’nın başlangıcından bu yana ilk 10’da yer almaktadır.
“Yetişkinler için fitness programları, yaşa özgü fiziksel aktiviteye ihtiyaç duyan, hızla büyüyen popülasyon için çok önemlidir.”
Wayne L. Westcott, PHD, Professor Of Exercise Science at Quincy College, Massachusetts.
Sağlık hizmeti ile daha fazla ilgilenen sadece geleneksel nesil değildir. Bir zamanlar fitness endüstrisinin dışında kalan yaşlı nesiller, fiziksel egzersizin dengeli bir yaşamda ki önemli rolünü yeniden keşfetti. Sonuçta, insanlar daha uzun yaşıyor ve çalışıyor; bu yüzden, daha uzun süre sağlıklı ve aktif kalmak istiyorlar.
Bu bakımdan, tıbbi kondisyon ya da bir kişinin sağlığını iyileştirmek ve korumak için kondisyon egzersizleri reçetesi son derece popüler hale geliyor. Tıbbi kondisyonun yalnızca genel yaşam beklentisini ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiği gösterilmemiştir. Aynı zamanda (Exercise is Medicine® ya da Lets Move for a Better World inisiyatiflerle gösterildiği gibi) dünya çapında sağlık bölümlerinin gündemlerinde sağlık maliyetlerini düşürme zorunluluğu doğurmuştur.
Kaynak: Thompson, Walter R., Ph.D., FACSM,ACSM’s Health & Fitness Journal: November/December 2018 – Volume 22 – Issue 6 – p 10–17