Obezite Farkındalığı

CDC’nin Raporuna Göre: ABD’de Ortalama 10 Yetişkinden 4’ü Obez;

Amerika’da obezite oranı yine yüksek seviyelere ulaştı. 2015-2016 döneminde Amerika’daki 10 yetişkinden 4’ünün Vücut Kitle Endeksi (VKE), obez sınıfında olduğunu gösteriyor.

Amerika’da 2-19 yaş arasındaki 10 çocuktan 2’si de obez sınıfında yer alıyor. Ulusal düzeydeki kilo sorunu ile ilgili olarak; Centers for Disease Control and Prevention (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) istatistikçileri tarafından, 21. yüzyılın başından beri obezite seviyelerinde meydana gelen büyük artışlarla ilgili yapılan ölçümlerin kayıtları açıklandı.

Bu kayıtlara göre; yetişkinlerde obezite oranlarında sürekli bir artış var. 1999-2000 dönemindeki artış % 30,5 iken; bu oran, elimizdeki son verilere göre 2015-2016 döneminde % 39,8’a yükseldi. Bu da %30’luk bir artış olduğunu gösteriyor. Çocuklardaki obezite oranlarına gelince, aynı dönemde yaklaşık % 34’lük bir artış olduğu görülüyor. 1999-2000 döneminde çocuklardaki obezite artışı % 13,9 iken; bu oran, 2015-2016 döneminde %18 oldu. Yeni rakamlar, bu nesilde çok daha çarpıcı bir kilo alma durumunun var olduğunu gösteriyor.

Aynı ulusal anket; 1976-1980 döneminde yetişkinlerin yaklaşık %15’inin, çocukların ise %5,5’inin obez sınıfında olduğunu ortaya koydu. Sinema salonlarında “Saturday Night Fever” filminin oynamasından ve Ronald Reagan’ın başkan seçilmesinden beri geçen sürede Birleşik Devletler’de obezite oranları neredeyse üçe katlandı.

CDC’nin Amerikan Ulusal Sağlık İstatistik Merkezi tarafından hazırlanan yeni raporu, obeziteyi Vücut Kitle Endeksine (VKE) göre ölçüyor. Kilo probleminin kabaca ölçüldüğü bu yöntemde kişinin kilosu (kilogram cinsinden), boyunun (metre cinsinden) karesine bölünüyor. Yetişkinler için, VKE’nin 18,5-24,9 arasında olması “normal” kilo olarak değerlendirilirken, 25-29,9 arasında olması aşırı kilolu, 30 üzerinde olması ise obez olması anlamına geliyor.

Çocuklar ve gençler için obezite oranları, 1963-1994 dönemini referans olarak kullanan CDC büyüme çizelgelerine dayanarak hesaplanıyor. VKE değeri 85. persentil üzerinde olanlar, aşırı kilolu olarak değerlendirilirken; 95. persentil üzerinde olanlar obez olarak kabul ediliyor.

Hazırlanan rapor; kilo konusunda ırksal ve etnik farklılıkların etkisinin altını çiziyor. Afro-Amerikalılar ile Latin kökenliler arasında obezite oranlarının beyazlardan çok daha yüksek olduğu daha önce de belirtilmişti. Yeni rapor, bu durumda bir değişiklik olmadığını gösteriyor.

Yetişkin Latin kökenlilerde ve Latin kökenli olmayan siyahilerde, 2015-2016 dönemi için obezite oranları sırasıyla %47 ve %46,8 iken; en son yapılan sayıma göre, Latin kökenli olmayan beyaz Amerikalı yetişkinlerin %37,9’u obez.

Latin kökenli olmayan Asyalı yetişkinler arasında ise obezite oranı %12,9.

Irksal ve etnik farklılıklar ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yönlendiriliyor: Beyaz erkeklerin ve kadınların obez olma ihtimali eşitken, siyahi kadınlarla (%54,8) Latin kökenli (%50,6) kadınların obezite oranları aynı ırklardaki erkeklerden çok daha yüksek. (Siyahi erkeklerde %36,9, Latin kökenli erkeklerde ise %43,1).

UC Berkeley’de Halk Sağlığı Eğitimi alan Patrick T. Bradshaw, yeni istatistiklerin obeziteye doğru eğiliminde, daha agresif ve hedeflenmiş çabalar gerektireceğinin altını çiziyor.

Artan obezite seviyesinden yola çıkarak, nüfustaki obeziteyi azaltmak veya önlemek için gösterilen çabalarda başarılı olamadıklarını ifade eden Bradshaw, nüfusta obezite oranını azaltmaya yönelik ilerleme kaydedilmesi için kampanyaların Latin kökenliler ile Afro-Amerikalılar’ın (özellikle kadınların) kilo yönetimi konusunda karşılaştıkları sorunlara odaklanması gerektiği ile ilgili olarak halk sağlığı uzmanları arasında artan bir fikir birliği olduğunu belirtti.

Hazırlanan rapor, obezite oranlarını azaltma mücadelesinde ılımlı ilerleme kaydedildiğini ortaya koyuyor. 2013-2014 dönemindeki obezite prevalansı ile karşılaştırıldığında, yeni bildirilen oranlar istatistiksel olarak çok önemli bir değişimi yansıtmıyor.

VKE, bir bireyin sağlık durumunu ölçmenin mükemmel olmayan bir yolu olması nedeniyle yaygın olarak eleştiriliyor. Aerobik fitness seviyeleri ve bel-kalça oranı bazen daha iyi ölçümler olarak görülüyor.

VKE’nin kilo ve hastalık riski ile ilgili araştırmalarda yaygın olarak kullanılması, obezitenin tehlikelerine dair belirgin bir kanıt olarak kabul ediliyor. Yapılan araştırma, büyük topluluklarda, obezite oranlarının daha yüksek olmasının yaşamları kısalttığını; kanser, kalp damar hastalıkları ve diyabet ile artrit gibi kronik durumların görülme oranını arttırdığını gösteriyor.

Kaynak;

https://www-latimes-com.cdn.ampproject.org/c/www.latimes.com/science/sciencenow/la-sci-sn-obesity-rates-us-20171012-story,amp.html

 

Son Yazılar