İÇ MEKANDA BİSİKLET SÜRME KEYFİ!
Gerçek bir meditasyon şekli. Yorgunluğa uygulanan bir zen hali, konsantrasyonla başarılan efor yönetimi. Cycling (bisiklet sürme) fırtınada sessizliktir. 1956’da Johannesburg’da doğan Güney Afrikalı bir çocuk. Atlet, bisiklet sporcusu, dövüş sanatları ve squash aşığı. Koşu ve sürekli antrenman günlük gelişim arayışının alamet-i farikaları. Adı Jonathan Goldberg ve büyük tutkusu olan spora kendini adamak için daha onlu yaşlarında Los Angeles’a taşındı. Bu fitness yuvası onu bağrına basarken, gerisini müthiş teknik ve ilişki yetenekleri halletti ve onu bulunduğu ortamda başarıyla götürdü. Birkaç yıl içinde Kaliforniya’nın başkentinde en gıpta ile bakılan kişisel antrenörlerden biri olan Johnny G oldu ve en önemli fitness merkezlerini yönetti.
Fakat ona vücudunu nasıl yöneteceğini anlaması yeterli gelmeyince, uzun mesafelerde veya imkansız hava koşullarında yarışlar gibi uç sınırlardaki etkinliklere katılmaya başladı. Çölden geçmek ona fiziksel ve zihinsel yorgunluğu nasıl yöneteceğiniöğretti. 1986 yılında ilk RAAM (Race Across America)’ına katıldı. Zorlu bir yarıştı bu. Amerika Birleşik Devletleri’nin bir kıyısından diğer kıyısına, Kaliforniya’dan Maryland’e tam 5000 km. En zor kilometreler, kayalık dağlardakilerdi. Gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farklı, sporcuları inanılmaz bir biyolojik strese maruz bırakırken, patikanın eğimindeki sürekli değişiklikler bacakları yoruyor ve moral bozuyordu. Jonathan yarışı bırakmak zorunda kaldı. Onu aylarca fiziksel aktiviteden uzak tutan ve antrenmanını bütünüyle yeniden düzenlemeye zorlayan büyük bir yenilgiydi bu.
Kapalı alanda bisiklet, müzik ve hareket:
En zor anlara benzer koşulları, kendileriyle ilişkilerinde, yetenekleriyle ve sınırlarıyla yeniden oluşturabilen yeni bir antrenman metoduna ihtiyacı vardı. Yarış sırasında çok net bulduğu sınırlar. Race Across America’nın, kapalı mekanda bisiklet sürmenin ortaya çıkmasının nedeni olduğunu herkes bilmez. Antrenmana yumuşak ışık ve müzik eşliğinde başladı. Adeta zihninden sokaklarda yürüyormuş ve RAAM anlarını yeniden yaşıyormuşçasına kendi kendine egzersizler, yürüyüş şekilleri ve yoğunluk değişimleri buluyor, böylece antrenman programının tüm özelliklerini yapılandırıyordu.
Kısa sürede mükemmel sonuçlar elde etti: kendi tepkilerine hakim olma, kendi imkanlarının farkındalığı, kendini kontrol etme ve performansa göre performansta güçlü bir artış. 1987’de Johnny G Race Across America’ya geri döndü: yarışın büyük bölümünü lider pozisyonunda yönetti ve yarışı bitirdi. Bitiş çizgisini geçtiği günün ertesinde, havalı bir bisiklet sürüşü için bisikletinin başına geçmişti bile.
İç mekanda pedal çevirerek antrenman ve eğlence:
Jonathan kesinlikle birinci sınıf bir sporcu ve aynı zamanda karizmatik bir iletişimciydi. Yeni antrenman programına arkadaşlarından akrabalarına kendisine en yakın insanları dahil etmeye başladı ve her birinin cycling’in basit ve eğlenceli ama yorucu karakterinden nasıl faydalandığına baktı. Bedenlerini aktif tutarken işteki veya günlük gerilimi hafifletmeye ihtiyaç duyan, fiziksel aktivitede daha iyi hissetme fırsatı kovalayan normal kişiler. Çoğu yaşam kalitesini artırmak ve antrenman sonunda yüzlerine o gülümsemenin yeniden oturmasını isteyen kişiler.
Şu an cycling; fikrini ve pratiğini tamamen müzik ritmine dönüştüren, teknolojik müthiş yeniliklerden ilham alan bir deneyim alanı. Bazıları halen ikisi arasında ayrım yapsa da, en son teknolojik gelişmeler, iç mekanda pedal çevirme performansını dış mekan deneyimine daha fazla benzer hale getiriyor. Ürünler, yeni ikonik ve zarif tasarımlarla, daha hafif ve daha sağlam malzemelerden yapılıyor. Değişim hızlı ve zekice yapılıyor. Verimliliği cazip şekilde en üst düzeye çıkarıp bir kondisyon bisikletinin özünden uzaklaşmadan dış mekanda bisiklet sürüşünün tırmanış ve koşullarını simüle ederek gücün ve dayanıklılığın artmasını sağlıyor. Yeni teknolojik ekranlar, pedalların yuvarlaklığını ve simetrisini izlemenize, egzersiz programlarını kişiselleştirmenize, bunun yanında anında ve doğru geri bildirim almanıza olanak tanıyor. Yorgunluğu manevi bir şeyle birleştiren gerçek bir hibrit felsefesi, şimdi çok güçlü teknolojik destek ile tamamlanıyor.
Teknolojik gelişmelerden yola çıkıldığında, ekrana yansıyan Galibier, Pordoi Geçidi veya Stelvio eğimlerini görerek, her birine karşı yarışabileceğiniz şekilde iç mekan bisiklet sporunun (cycling) geliştirilmesi tesadüf değil. Cycling, bir bisikletçinin motivasyonunu ve azmini arttıran inanılmaz derecede sürükleyici bir deneyim.
”Bilimsel gelişmeler sayesinde yeni ve hatta belki de eksiksiz bir disiplin tasarlandı. İki şekilde uygulamaya uygun bir spor: tek başına ve topluluk olarak.”
Üzerinde çalışmayı ve eve özgü yalnızlığın sakinliğini tercih edenler için, yeni geometriler ve yeni malzemeler, bir antrenman ekipmanını saygı ve kararlılıkla yaklaşılacak ikonik bir ürün haline getiriyor. Bir iç mekan bisikleti büyük konsantrasyon gerektirir ve evin sessizliği iç ritminizle net bir şekilde yüzleşmenize olanak sağlar. Sıklık ve yoğunluktaki değişikliklerle mücadele etme, zamanınıza ve nefesinize odaklanmayı sürdürmeniz anlamına gelir. Psiko-fiziksel çaba ile anaerobik aktivite. İster toplulukla, ister ev ortamında fitness için olsun, bu motivasyon arayışı sporcunun paradigmasıdır.