HAYATIN İÇİNDEKİ EN GÜZEL 2 ŞEY; KAHVE VE KOŞU

Kısacık hayatımızın büyük çoğunluğunu metropol hayatı içerisindeki kargaşa ile birlikte yoğun bir iş temposu ile geçiriyoruz. Bütün bu koşuşturmanın arasında bir fincan kahve benim gibi size de bir ödül gibi gelmiyor mu?

 

Çok şanslıyım ki profesyonel iş hayatımı yapmaktan büyük zevk duyduğum koşu antrenörü olarak sürdürüyorum. Aynı zamanda yüksek fiziksel ve zihinsel dayanıklılık gerektiren ultramaraton koşucusuyum.  Sizlere bu yazımda koşu, kahve ve kafeinin birbiri ile uyumundan, aynı zamanda fiziksel etkilerinden bahsetmek isterim.

 

Kafeinin en büyük özelliklerinden biri kan dolaşımını uyararak gün içerisinde düşen enerjimizin tekrar yerine gelmesini sağlamaktır. Aynı zamanda vücuttaki adrenalin üretimini arttırması zaman zaman yaşadığımız baş ağrısı veya herhangi bir sportif faaliyet sırasında yaşadığımız ağrının algılanmasını, santral sinir sistemine etki ederek azaltabilir.

 

Yapılan araştırmalarda günde 3-5 fincan orta kafeinli kahvenin genel vücut sıvı dengesine katkıda bulunduğu, egzersiz sırasında ise dehidrasyona sebep olmadığı kanıtlanmıştır. Bu sebeple uzun saatler mücadele gösterdiğimiz zorlu doğa şartlarında koşarken kahve(kafein) en iyi yardımcılarımızdandır. Çünkü ultra maraton koşularında zihinsel odaklanma, uyanık kalmak, güvenli bir şekilde yol almak ve tabiki hızımızı arttırmak için stratejik anlarda kullanabileceğimiz  kahve gibi silahlara her zaman ihtiyacımız oluyor.

 

Biz ultracılar için kahvenin en önemli özelliklerinden iki tanesi de etaplardan sonra veya yarış sonlarında çok iyi bir şekilde kaslarımızı bir sonraki mücadele hazırlamamıza yardımcı olması ve kampları güzel tadıyla geçirmemizi sağlamasıdır.

 

Kokusunu duyup her içine çektiğinde bir bardağın hayalini kurduğun, bardağın her yudumunda yaptığın bir antrenmanın, zorlu geçen bir toplantının veya sana stres, yorgunluk yaratan her şeyin yavaş yavaş kaybolduğu hayatımın içindeki en güzel 2. Şey…Kahve..

Recommended Posts